Bilgi Bankası

Sakız Adası Gezilecek Yerler ve Bilgiler

Sakız Adası Hakkında Her Şey

Sakız Adası, Çeşme limanından feribot ile sadece 30 dk mesafede olmasından dolayı özellikle İzmir’de yaşayan kişilerin hem yaz hem de kış aylarında sıklıkla ziyaret ettiği bir Yunan adasıdır.

Sakız Adası üzerindeki genel algı, sanki çok küçük bir adaymış ve gezilecek yerleri pek yokmuş şeklindedir. Bu sebepten ötürü, İzmir’den Sakız Adası’na sıklıkla seyahat eden kişiler de genellikle adanın belli yerlerine günübirlik ya da sadece 1 gece konaklamalı olarak seyahat eder.

Yahut, Avrupa’ya seyahat edecekler diğer ülkelere göre nispeten daha kolay ve çok kısa sürede sonuçlandığından dolayı Yunanistan Schengen vizesi alır ve bu vizeyi açtırmak için Sakız Adası’na günübirlik seyahat yapar.

Siz değerli okuyucularımız arasından da muhakkak bunları yapan ya da yapmayı planlayanlar olmuştur. Yunanistan vizesini açtırmak için bile Sakız Adası’na seyahat ettiyseniz en azından bu seyahatin tadını çıkarabilirsiniz.

Genelde bu şekilde davranılmasının sebebi, Sakız Adası’nda zaten yapılacak hiçbir şey yok ve ada zaten çok küçük algısıdır. Ancak, bu bilgi kesinlikle yanlıştır. Sakız Adası, Yunanistan’en en büyük 5. adasıdır ve Sakız Adası’nı gezmeniz en az 1 haftanızı alır. Adanın tadını çıkarmak istiyorum derseniz kaç gün sürer bilemem.

Bu yazımda, Sakız Adası’nda gezilecek yerler ve Sakız Adası hakkında detaylı bilgiler paylaşacağım. Sakız Adası’na seyahat ettiğinizde nereleri gezebileceğinizi, adanın aslında gezilecek çok yeri olduğunu ve günübirlik seyahatin kesinlikle yeterli olmayacağınızı anlayacağınıza eminim. Bundan sonraki Sakız Adası seyahatlerinizde çok daha kaliteli zaman geçirebileceksiniz.

Merak ettiğiniz kısımlara hızlı ulaşabilmek için aşağıdaki içindekiler tablosunu kullanabilirsiniz.

Sakız Adası Hakkında Bilgiler

Sakız Adası Agios Isidoros Şapeli

Sakız adası, Yunanistan’ın beşinci büyük adasıdır. Sakız adası adını, adada yetişen damla sakızı ağaçlarından almaktadır. Avrupalılar bu adayı Chios Island olarak adlandırmakta, eski Yunanca ismi ise Hios‘dur. Adanın yüz ölçümü alanı 904 km2, toplam sahil şeridi uzunluğu 213 km‘dir ve ada nüfusu yaklaşık 53,817 dir. Sakız adası, Psara ve Oinousses olmak üzere 3 adet ada takımından oluşmaktadır.

Sakız adası zamanında büyük bir ticaret merkeziymiş, bu sebeple çok fazla korsan saldırılarına maruz kalırmış. Dolayısıyla ada bir savunma kalesi haline gelmiş, bazı köyler kale şeklinde dizayn edilmiştir ve zamanla bunlar neredeyse hiç bozulmamıştır. Adaya gittiğinizde Orta Çağ’dan kalma tarih kokusunu muhakkak hissedeceksiniz. Kültürel amaçlı seyahat planlayanlar için tatmin edici bir adadır.

Sakız Adası’nda University of the Eagan’ın Sakız Adası kampüsü (University Unit of Chios) bulunmaktadır. Sakız Adası’nda aynı zamanda Sakız Ulusal Havalimanı isminde havalimanı da mevcuttur. Sakız Adası’nda 66 tane birbirinden güzel köy ve adanın her tarafında birçok farklı özellikte güzel plaj vardır. Bu köylerden bazıları orta çağ köyleri, bazıları yukarıda bahsettiğim gibi kale şeklinde dizayn edilmiş köyler, narenciye ve sakız köyleridir. Adada birçok müze mevcuttur. Tabii ki herkesin bildiği gibi balık restoranlar ve taverna tabi ki vardır. Bununla birlikte yıl içinde, Sakız Adası’nda birçok etkinlik ve festival de düzenlenmektedir.

Sakız Adası Turist Haritası

Öncelikle sizlere burada Sakız Adası’ndaki her şeyi tabii ki anlatmayacağım. Çünkü Sakız Adası’nda çok fazla köy, müze, tarihi yapıt ve plaj bulunmaktadır. Aynı zamanda kişinin ilgi alanlarına göre değişebilmektedir. Sizler için içlerinden seçtiğim en popüler, gezilmesi ve görülmesi gereken köyler, gezilecek tarihi ve kültürel yerler, müzeler, plajlar ve festivaller hakkında bilgiler paylaşacağım.

Sakız Adası’nda gezilecek yerler hakkında bilgi paylaşmadan önce Sakız Adası hakkında merak edebileceğiniz birkaç soruya açıklık getirerek başlamak istiyorum. Sakız Adası hakkında sizin de merak ettikleriniz var ise makalemizin altına yorum olarak ekleyebilirsiniz.

Sakız Adası’na Nasıl Gidilir? Sakız Adası İçinde Ulaşım Nasıl Yapılır? ve Küçük Tüyolar

Sakız Adası Hakkında Küçük Tüyolar

Sakız Adası’nda gezilecek yerlerden bahsetmeden önce sizlere adada nasıl ulaşım sağlayacağınızı ve işinize yarayabilecek birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum.

Sakız Adası’na uçak, feribot ve varsa kendi tekneniz ile seyahat edebilirsiniz. Sakız Adası’na Çeşme’den hem yaz hem de kış aylarında feribotlar kalkmaktadır, sadece kış aylarında seferler daha seyrekleşmektedir. Tabii ki, bordo pasaport sahibiyseniz, belirli zamanlarda ve belirli adalar için açılan Yunanistan kapı vizesi ya da Yunanistan Schengen vizesi almanız gerekmektedir.

Sakız Adası içinde ulaşım için toplu taşımalar mevcuttur. Özellikle adada kısa süre kalacaksanız toplu taşımayı kesinlikle tavsiye etmiyorum çünkü seyrek. Sakız adasında taxi de kullanabilirsiniz, ancak size pahalıya patlayabilir ve bu yüzden tavsiye etmiyorum.

Adada araba ve motor kiralamak oldukça ucuz. Eğer motor kullanmayı biliyorsanız kesinlikle motor kiralamanızı tavsiye ediyorum. Çünkü, Sakız Adası’nda arabayla giremeyeceğiniz bazı dar sokaklara (özellikle orta çağ köylerinde ve birçok köyde bunu çok yaşayabilirsiniz) motor ile çok kolay girip çıkabilirsiniz. Kalabalık bir grup değilseniz motor kiralamak araba kiralamaktan çok daha ekonomik olabilir. Motor ya da araba kiralayabilmeniz için yeni ehliyetinizin olması şarttır. Bu kiralamaları Sakız Adası’na gitmeden internet üzerinden ya da adaya gittiğinizde merkezde yapabilirsiniz.

Ayrıca, adada dilediğiniz seyahat rotasına ve ilgi alanlarına göre size özel tur imkanları sunan seyahat acentalarını da tercih edebilirsiniz. Bu turlar VIP tur tadında olup aynı zamanda oldukça uygun fiyatlıdır.

Sakız Adası’nda hemen hemen her yerde kredi kartı geçiyor. Ancak size tavsiyem yanınızda nakit Euro olsun. Çünkü, adadaki post makinelerinden ciddi komisyonlar ve kur farkı karşınıza çıkabilir. Ben olsam kart kullanmak yerine adada nakit Euro kullanırım.

Sakız Adası’na ne zaman gidilir? sorusuna da açıklık getireyim. Sakız Adası’na hem yaz hem kış aylarında gittiğinizde keyif almanız mümkün. Ancak benim tavsiyem, Nisan – Ekim ayları arasında olacaktır. Bu aylar arasında yağışlar daha az olur, plaj ve sahil kesimlerinin de tadını çıkarabilirsiniz.

Sakız Adası Gece Hayatı

Sakız Adası Gece Hayatı

Sakız Adası’nda balık restoranlarını muhakkak duymuşsunuzdur. Balık restoranlarında ürünler genelde çok tazedir, kalamar ve ahtapot kesinlikle öneriyorum. Bu bilgiye muhtemelen birçok yerden de erişmişsinizdir.

Evet size burada farklı bir bilgi ile geliyorum. Sakız Adası’nda gece hayatının olmadığını, sadece küçük çaplı kafeler, barlar, balık restoranlar ve taverna olduğunu anlatırlar. Ancak bu bilgi doğru değildir, Sakız Adası’nın merkezinde striptiz kulüpler mevcuttur. Buralarda oldukça keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Bunun dışında, Sakız Adası’ndaki birçok bar gece belli saatten sonra gece kulübüne döner. Günübirlik seyahat edenlerin birçoğu maalesef bunu göremezler. Özellikle Sakız Adası’nda yaşayan üniversite öğrencileri bu barların sabit müşterileridir. Barın gece kulübüne dönmesini dünyanın birçok yerinde de bizzat gözlerimle şahit oldum, Türkiye’de de yavaş yavaş başlıyor. Yani, bunu yapan tek yer Sakız Adası değildir. Gittiğiniz barlara gece burası gece kulübüne döner mi diye sorarsanız aradığınız yeri kolaylıkla bulabilirsiniz.

Sakız Adası Gezilecek Yerler

Burada sizlere Sakız Adası’na gittiğinizde gezilecek yerler hakkında olabildiğince bilgi paylaşacağım. Aşağıda, Sakız adası müzeleri, köyleri, kaleleri, tarihi ve kültürel bölgeleri, plajları ve festivalleri hakkında tüm bilgiler mevcuttur.

Sakız Adası Merkez

Sakız Adası Merkez

Sakız Adası’na feribot ile ilk vardığınız yer Sakız Adası limanı yani adanın merkezi olacak. Burası adanın en hareketli bölgesidir. Birçok kafe, restoran, seyahat acentaları, araç kiralama ofisleri, Osmanlı hamamı, dükkanlar ve oteller mevcut. Merkezi yürüyerek gezmeniz mümkündür.

İlk olarak adadın merkez meydanı olan Plateia Vounaki‘yi ziyaret ederek başlayabilirsiniz. Plateia Vounaki, İstanbul’daki Taksim, Ankara’daki Kızılay ya da İzmir’deki Konak meydanı gibi bir yerdir.

Sakız Adası Yel Değirmenleri

Sakız Adası Yel Değirmenleri

Sakız adasını ziyaret edip de meşhur yel değirmenlerini görmeden olmaz. Yel değirmenleri, Sakız Adası’nın sembolü olarak görülür. Sakız adası limandan yaklaşık 1,5 km uzaklıktadır ve yürüyerek de rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Yel değirmenleri şuan için kullanılmamakta olup, sadece turistik maksatlı sergilenmektedir. Yel değirmenlerinin etrafında kafe ve restoranlar bulunmaktadır. Bu restoranlarda değirmen ve deniz manzarası eşliğinde keyifli bir akşamüstü geçirebilirsiniz.

Bizans Müzesi (Mecidiye Camii)

Sakız Adası Bizans Müzesi

Bizans Müzesi eserleri, Sakız Adası’nın merkezi (Plateia Vounaki)’nde yer alan Mecidiye Camii içerisinde sergilenmektedir. Mecidiye Camii 19. yüzyılda Sultan Abdulmecid tarafından yaptırılmıştır. 2006-2010 yıllarında restorasyon çalışmaları ile yenilenmiştir.

Müzedeki sergi alanı, bu tarihi eserin iç yapı özelliklerine müdahale etmediği gibi yapının tamamını sergileyerek eserin tanıtımına katkıda bulunmaktadır. Cami ve müzedeki sergi birbirleriyle uyum halinde bulunmakta ve birbirlerini tamamlamaktadırlar.

Bu serginin amacı, eski Hristiyanlık döneminden günümüze kadar Sakız tarihi ve kültürel resmini görsel malzemeler ve sergilerle betimleyerek ziyaretçinin gözleri önüne sermek ve adada değişik zamanlarda birlikte yaşamış olan değişik kültür gruplarının kaynaşmasını göstermektir.

Bizans Müzesi 1980 tarihinden beri hizmet vermektedir ve yerel hafriyatlarda bulunan eserler olduğu gibi bağışlanmış koleksiyonları da içermektedir. Erken Hristiyanlık dönemlerinden post Bizans dönemlerine kadar (5. ve 8. yüzyıllar arası) eşyalar sergilenmektedir.

Müzenin ana sergi salonunda ziyaretçi kitabesi, çanak çömlek ve halk sanatları örnekleri, minyatür, ahşap oyma, erken Hristiyan, Bizans ve Ceneviz dönemi heykelleri bulunuyor. Müze bahçesinde ise ilk Hristiyan ve Bizans heykellerinin yanı sıra Ceneviz ve Osmanlı döneminden eserler de sergileniyor.

Müzenin en popüler eserlerinden Aziz Nicholas mucizesinin post Bizans freskosu, Panagia Krina Kilisesi’nden Michael Chomatza Anagnostou’nun imzasını taşıyor. Eugene Delacroix’in ”Sakız Katliamı” adlı tablosunun bir kopyası ve Ceneviz döneminden iki mermer sütun da Bizans Müzesi’nde görülecekler arasındadır.

Sakız Kalesi (Chios Kalesi)

Sakız Adası Chios Kalesi

Sakız Kalesi (Chios Kalesi) uzun yıllar boyunca savunma kalesi olarak kullanılmıştır ve Sakız Kalesi içindeki yerleşim yerlerinin tarihi eski Yunan dönemine kadar uzanmaktadır. Sakız Kalesi’nin ilk hali 9. ve 10. yüzyıllarda Bizanslılar tarafından inşa edilmiştir. Bu dönemlerde de Roma ve Bizanslılar tarafından sürekli kullanılmıştır. Sakız kalesi 1329 yılında, Bizans İmparatoru adına Andronikos Üçüncü Paleologos tarafında ele geçirilmiş ve 1346 yılına kadar Bizans İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde yer almıştır. Bu tarihten sonra da Ceneviz Devleti’nin egemenliği altına girmiştir. Ortaçağ dönemleri boyunca, Sakız Adası’nın siyasi ve askeri yönetim merkezi Sakız Kalesi olmuştur.

1566 yılında Sakız Kalesi savaşılmadan Kanuni Sultan Süleyman adına Piyale Paşa tarafından ele geçirilmiştir. 1694 yılında, altı aylık bir dönem için kaleyi tekrar ele geçiren Cenevizliler, kısa dönemli egemenlikleri sırasında adanın savunmasını güçlendirmek için geniş çalışmalar gerçekleştirmişler. O tarihten sonra Sakız Kalesi kesintisiz olarak 1912 yılına kadar Osmanlıların egemenliğinde kalmış ve bu tarihten sonra yeni kurulan Yunan devletine bağlanmıştır.

Kalesi kesintisiz olarak 1912 yılına kadar Osmanlıların egemenliğinde kalmış ve bu tarihten sonra yeni kurulan Yunan devletine bağlanmıştır.

Sakız Kalesi, adanın şehir merkezinin kuzeyinde bulunmaktadır. Şehrin Ceneviz egemenliğinden kalma duvarlarla çevrili kalbini meydana getirir. Kaleye giriş, 1694 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilen kalenin güney tarafındaki ana Giriş Kapısından (Porta Maggiore) ve günümüzde tahrip olmuş kalenin kuzeybatı tarafındaki Yukarı Kapıdan (Portello) mümkündür.

Sakız Kalesi’nin deniz ve kara duvarları olarak ikiye ayrılan kale duvarları düzensiz beşgen bir şekilde olup savunma burçları ile çevriliymiş. Ancak, bu savunma burçlarından sadece sekiz tanesi iyi durumda korunarak günümüze kadar gelmiştir.

Sakız Kalesi tarihin en eski yerleşim kalelerinden biri olup, günümüzde de hala yaklaşık 650 kişi kale içerisinde yaşamaktadır.

Giustiniani Sarayı – Jüstinyen Müzesi

Giustiniani Sarayı - Jüstinyen Müzesi

Sakız Kalesi’nin ana giriş kapısının hemen yanında bulunan Giustiniani Sarayı 14. ile 15. yüzyılları arasında inşa edilmiştir. Giustiniani Sarayı internet ortamında İoustiniani Sarayı ve İoustinanos Sarayı isimleriyle de anılmaktadır. Giustiniani Sarayı kale içerisindeki yapılan kazılar sonucu ortaya çıkmış olup, Jüstinyen Müzesi olarak sergilenmektedir. Jüstinyen Müzesi, sanat severlerin mutlaka görmesi gereken müzelerden biri olup adanın en tarihi mekanları arasında yer almaktadır.

Müze içerisinde Sakız Kalesi kazılarında çıkarılan eserler yer almaktadır. Bu eserler, dönemin heykel ustaları tarafından ve taş ressamlarınca yapılan çalışmalardan oluşmaktadır. Giustiniani Sarayı’nda eski Hristiyan mozaikleri, Bizans duvar resimleri, yine Bizans ve Cenevizlilere ait heykeller ve birçok tarihi eser bulunmaktadır. Arhangelos Mihail’in freski ise müzedeki en önemli eserdir. Ayrıca, o döneme ait kap, kacak gibi dönemin kullanılan malzemeleri de sergilenenler arasındadır.

Aynı bölgede  70 Sakız Adalı Büyüklerin ve Metropolit Keşiş Platon’un Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında hapsedildiği ve asıldığı zindan bulunmaktadır.

Sakız Adası Osmanlı Mezarları (Hamidiye Camii)

Sakız Adası Osmanlı Mezarları (Hamidiye Camii)

Osmanlı mezarları diye adlandırılan bu mezarlar Sakız Kalesi meydanındaki Hamidiye camii içinde üst düzey Osmanlılar için yapılmış bir mezarlıktır. Bu mezarlar arasında en çok dikkati çeken, 1822 yılında Yunan kurtuluş mücadelesi sırasında gemisi Kanari tarafından havaya uçurulan Osmanlı kaptanı, Kaptan Kara Ali Paşa’nın mezarıdır.

İlk olarak 1892 yılında inşa edilmiş olan Hamidiye Camii, daha sonra Agios Georgios adı verilerek kiliseye çevrilmiştir.

Mesta Köyü

Mesta Köyü

Mesta köyü, Sakız Adası’na gidenlerin kesinlikle görmesi gereken bölgelerden biridir. 14.-15. yüzyıllarda korsan saldırılarından korunmak amacıyla Cenevizliler tarafından kale biçiminde inşa edilmiş bir ortaçağ köyüdür. Güvenlik önlemi sebebiyle Mesta köyü’nün sadece 2 tane giriş kapısı vardır (Günümüzde 4 kapıdır). Korsan saldırılarından korunmak amacıyla tüm evler birbirine bitişik olarak tasarlanmış beşgen bir yapıya sahiptir. Beşgenin her bir köşesinde gözetleme kuleleri mevcuttur. Bu kuleler daha sonra restore edilmiş ve günümüzde ev halindedir. Aynı zamanda, köyün sokakları çok dar ve labirent şeklindedir. Bunun amacı da, korsanların köyün içine girmesi halinde kaybolması ve köy merkezine ulaşamamaları içindir. Mesta evlerinin çatıları da özel olarak tasarlanmıştır, olası bir saldırı durumunda köylüler düşmana görünmeden evlerin çatıları üzerinde hareket edebiliyorlarmış. Kısacası, Mesta köyü hem içeriden hem dışarıdan bakılınca tam bir kale-köy durumundadır.

Mesta köyü günümüzde hala ortaçağ esintilerini sürdürmektedir. Köyün merkezinde eskiden gözetleme kulesi olarak kullanılan, ancak sonradan kilise olarak restore edilmiş, Yunanistan’ın en büyük kiliselerinden biri olan Taksiyarhis Kilisesi bulunmaktadır. Kilise’de üçlü telhis olarak bilinen ve Ortodoks mezhebinde ilk kez resmedilmiş, Hz. İsa ve Hz. Meryem tablosu bulunmaktadır. İstanbul ve Kudüs’ten gelmiş iki melek Mikail ve Cebrail’in 25 kg ağırlığındaki gümüş ikonları da Taksiyarhis Kilisesi içinde sergilenmektedir.

Köy’ün yaklaşık 4 km uzaklıkta Mesta Limanı bulunmaktadır. Burada birkaç taverna ve restoran da var. Bununla birlikte denize girebileceğiniz bir halk plajı da mevcut. Apothika, Avlonia, Apothika, Salagona, Agia Dinami ve Didymes plajları da Mesta köyü yakınlarındadır. Bu plajlar yazımın devamında detaylı bilgiler paylaşacağım.

Mesta köyü her sene farklı etkinlik ve festivallere de ev sahipliği yapmaktadır.

Pyrgi (Pirgi) Köyü

Pyrgi (Pirgi) Köyü

Pyrgi (Pirgi) köyü, Sakız adası merkezinden yaklaşık 25 km uzaklıkta ve adanın güneyinde yer alır. Kesin olmamakla beraber, Pyrgi Köyü inşasının 10. yüzyılda olduğu söyleniyor. Pyri köyünde yaklaşık 750 kişi yaşamaktadır ve köy UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer almaktadır. Pyrgi köyü ismini köy merkezinde bulunan yaklaşık 18m uzunluğundaki gözetleme kulesinden almaktadır. Pirgos Yunanca’da kule anlamına gelmektedir.

Pyrgi köyünün en büyük özelliği, köy içerisindeki evlerin tasarımlarıdır. Pyrgi köyündeki tüm evler Ksista (xysta) tekniği ile süslenmiştir. Bu süsleme sanatı yapılırken, evlerin dışı önce özel bir sıva ile sıvanır ve akabinde beyaz boya ile boyanır. Boya kuruduktan sonra boyanın duvar üzerinden kazınarak geometrik şekiller verilmesi ile yaratılır. Bu sanat ile inşa edilmiş ve yıllardır korunmuş evlerle dolu sokakların görüntüsü ise inanılmazdır. Bu teknik dünyada sadece Pyrgi ve Lithi köyünde kullanılmaktadır. Bu tekniğin yaratıcısının kim olduğu kesin değildir.

Köyün tasarımı Ksista (xysta) tekniği ile süslenmiş, birbirine bitişik, dar sokaklı evlerden oluşur ve kale-köy görünümündedir. Köye yapılacak korsan saldırılarından korunmak için birbirine bitişik evler kale görevi görmektedir. Köyün sadece iki adet giriş ve çıkışı vardır.

Pyrgi köyünde görülmesi gereken 3 adet tarihi kilise vardır. Bunlardan birincisi, Agioi Apostili Kilisesi 13. yüzyılda Bizanslılar tarafından yapılmıştır. İkinci kilise Virgin’s Assumption Kilisesi 1694 yılında inşa edilmiştir. Üçüncü kilise ise, Taxiarchis Kilisesi 1680 yılında inşa edilmiştir. Bu üç kilise de günümüze kadar korunmuştur.

Pyrgi köyü sakız üretiminin merkezidir ve bu sebepten dolayı Pyrgi köyünün diğer bir ismi ise Mistika köyüdür. Köyün kale şeklinde inşa edilmesinin temel sebebi de budur. Korsanlar sakız üretiminden elden edilen geliri elde etmek için buraya saldırılar düzenlenmiştir. Pyrgi köyüne gittiğinizde muhakkak Sakız Müzesi‘ni de ziyaret etmelisiniz.

Pyrgi köyünün tarihi değil, yaşantısı da ilginizi çekecektir. Pyrgi köylülerinin kendilerine has tavernaları, giysileri ve dansları vardır.

Pyrgi köyünü ziyaret ettiğinizde mimarisi, kültürü, tarihi ve yaşantısıyla kendinizi geçmiş yıllarda bulacaksınız.

Olimpi (Olympi) Köyü

Olimpi (Olympi) Köyü

Olimpi (Olympi) Köyü, Sakız adası merkezinin 31 km güneyinde Mesta ve Pirgi (Pyrgi) köyü arasında kalan bir ortaçağ kale-köyüdür. Olimpi köyünün tasarımı da yine Mesta ve Pirgi köylerinde olduğu gibi taş evler birbirine bitişik olarak dizilmiş, sokaklar dar ve labirent şeklinde, duvarları yüksek dışarıdan bakıldığında tam bir kale görünümündedir. Köyün 4 köşesinde küçük kuleler vardır ve labirent şeklindeki dar sokaklar köy meydanında bağlanır. Köy meydanında da yaklaşık 20 m yüksekliğinde bir gözetleme kulesi bulunmaktadır. Güneydeki diğer köyler gibi Olimpi Köyü de zamanında olan korsan saldırılarından korunmak amacıyla bu şekilde tasarlanmıştır.

Köydeki evlerin tasarımları daha çok Mesta köyünü andırır. Bununla birlikte, Mesta köyündeki evler gibi evler sağlam kalamamış ve birçoğu tahrip olmuştur. Olimpi Köyü, diğer güney köyleri gibi kalabalık değildir ve çok turist uğramaz. Tur programları listesinde de genellikle yer almaz. Kendi aracınızla seyahat edecekseniz, daha sakin sokaklarda tarihi dokuları hissetmek ve dingin bir tatil yapmak isterseniz Olimpi Köyü tam size göre olacaktır.

Olimpi Köyü’nün yaklaşık 8 km güneyinde 1985 yılında keşfedilmiş olan Olimpi Mağarası vardır. Bu mağarada muhteşem sarkıt ve dikitler olup, harika bir deniz manzarasına sahiptir. Ayia Dinami Plajı‘da Olimpi köyü yakınlarında olan Sakız Adası’nın en güzel plajlarından biridir.

Armolia Köyü

Armolia Köyü

Mastika Horya (Mastihahorya) olarak bilinen Mastika köylerinin yönetim merkezi Armolia köyü içinde bulunmaktadır. Armolia köyü ada merkezinin 20 km güneyinde yer almaktadır. Armolia köyü’nün en önemli özelliği, seramik ve çömlek yapımı konusunda uzmanlaşmış olmalarıdır. Sakız Adası turları içinde Armolia köyüne de muhakkak yer verilir ve Armolia’daki dükkanlarda satılan seramikler ve çömlekler gösterilir. Armolia köyünü ziyaret ettiğinizde köy merkezinde bulunan ve ortaçağ eserlerinden olan Vretos Manastırı‘nı ziyaret etmelisiniz. Armolia Köyünün yüksek bir tepesinde Bizans kalesi olan Apolihnon Kalesi bulunmaktadır. Bu Bizans Kalesi, 1140 yılında Venedikli Nikolao Banka Justinani tarafından kurulmuştur. Özellikle akşamı burada geçirme şansınız varsa, gece ışıklandırmaları ve mükemmel manzara eşliğinde gecenizi geçirebilirsiniz.

Anavatos Köyü

Anavatos Köyü

Anavatos Köyü, Sakız Adası merkezin 16 km batısında yer alır. Köy, etrafı uçurumlarla çevrili ve denizden 450m yükseklikte olan bir vadinin tepesine inşa edilmiştir. Anavastos’un  Yunanca anlamı ”Erişilemez, ulaşılamaz” dır. Anavatos köyüne tek bir giriş yolu bulunur ve köye ulaşım oldukça zordur. Sakız merkezinden Anavatos Köyü’ne ulaşım yaklaşık 45 dk sürmektedir.

Köyün tamamı küçük taş evlerden oluşmaktadır. Bu taş evler birbirine olabildiğince bitişik nizamda ve daracık sokaklarla konumlandırılmış, tavanları ahşap, pencereleri küçük ve kapıları kemerlidir. Bu köyden, batıdan gelebilecek saldırıları rahatlıkla izlemek mümkündür. Evlerin etrafı uçurumlardan da faydalanılarak duvar ile örülmüştür. Zamanında baskınlardan, korsan saldırılarından korunmak için yapılmış kale köylerinden biri olup ve köyü uzaktan fark etmek gerçekten zordur.

Bir rivayete göre, Osmanlı zamanında adada çıkan ayaklanmalardan sonra Osmanlı askerleri ayaklanmayı bastırmak için adaya gider. Adalılar, Osmanlı’dan saklanmak için Anavatos’a sığınırlar. Yaklaşık 400 köylü de Osmanlı elinde ölmektense uçurumdan kendilerini bırakarak intihar ettiği rivayet edilir.

Anavastos köyü 1822 yılında terk edilmiştir. Köydeki bazı evler, Triorofo binası, değirmen, okul, Taksiarhis Kilisesi ve Meryem Ana Kilisesi koruma altındadır.

Anavastos Köyü’nün taş evleri arasında, dar ve tarihi sokaklarında vakit geçirmek oldukça keyifli olacaktır.

Volissos Köyü

Volissos Köyü

Sakız adası merkezin 40 km kuzey batısında yer alan Volissos Köyü, adanın kuzey batı tarafının en büyük köyüdür. Köy nüfusu yaklaşık 500 kişi civarındadır. Antik çağın en büyük şairi Homeros‘un  Volissos Köyü’nde doğduğu söylenmektedir.

Volissos Köyü tepesinde, Bizans komutanı Belisarios’un inşa ettiği bir kale bulunur. Kale ışıklı bir tünel ile sahile bağlanmaktadır. Aynı zamanda kale içerisinde kilise, binalar ve sarnıç da bulunmaktadır.

Volissos Köyü Sakız Adası’nın en büyük turistik köylerinden biridir. Köy içerisinde dar sokakları olan taş evler, yel değirmenleri, Bizans kiliseleri, tavernalar, otel ve pansiyonlar bulunmaktadır. Köyün en önemli iki kilisesinde birincisi Hz. İsa‘ya, diğeri ise Bakire Meryem Ana‘ya adanmıştır. 6 ve 15 Ağustos‘da bu kiliseler için kutlama ve ayinler düzenlenmektedir. Yunanistan’ın birçok yerinden gelen ziyaretçiler bu günlerde hem ibadet edip hem de dans ve kutlamalar ile yerel bir festival havasında eğlence düzenlerler.

Volissos köyü çevresinde, Managros, Magemena, Gonia, Limnia (Psara adasına botla bağlanan rıhtım), Lefkathia, Limnos, Lampsa, Aghia, Marcella plajları bulunmaktadır. Bu plajlarda Ege Deniz’inin mavi sularının tadını çıkarabilirsiniz.

Kambos Bölgesi – Kambos Köyü

Kambos Bölgesi - Kambos Köyü

Sakız Adası merkezden güneybatı yönüne yani Mesta’ya doğru ilerlediğinizde Kombos bölgesine ulaşacaksınız. Narenciye ve çiçek kokuları yoğunlaştığında, turuncu renkli mermer ve taş duvarları olan evler, konaklar ve malikaneler gördüğünüzde Kombos bölgesine vardığınızı anlayabilirsiniz. Özellikle bahar aylarında çiçek koruları sahile kadar uzanmaktadır.

Kombos bölgesinin en önemli özelliği adanın narenciye üretim merkezi olmasıdır. Narinciyelerin ve çiçeklerin kötü hava koşullarından etkilenmemesi için Kombos bölgesinde bulunan evlerin uzun ve özel taşlardan yapılmış duvarları vardır.

Bu konaklarda kullanılan taş Thimiana (Thymiana) köyünden çıkarılmaktadır ve özeldir. Kahve, turuncu ve kırmızı gölgeli mermerleriyle ünlü Thimiana köyünün taşları Kombos köyünde kullanılan dekorasyonun önemli bir parçasıdır. Kampos bölgesindeki çoğu yapıda bu taşlar ve mermerler kullanılmıştır. Cenevizliler zamanında yapılmış olan bu evler zamanın aristokratları ve elit kesimlerinin yaşam alanlarıymış. Evler 2 ve 3 katlı olarak yapılmıştır ve özel olarak konumlandırılmıştır. Bunun amacı, tüm evlerden manzarayı ve bahçeleri görebilmek içindir.

1822 ve 1881 depremlerinden sonra Kombos bölgesindeki birçok ev zarar görmüştür. Bununla birlikte hala eski halini sürdüren çokça ev bulunmaktadır. Günümüzde Yunanistan kültür bakanlığı bu bölgeyi koruma altına almıştır.

Geçmişi 1700’lü yıllara kadar dayanan ve adanın narenciye üretimi hakkında çokça bilgi sunan narenciye çiftliği Citrus Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Müze bahçesindeki kafeteryada çeşitli narenciye ürünlerine ve tatlılarına bakabiliyorsunuz.

Lithi Köyü

Lithi Köyü

Lithi Köyü, Sakız Adası merkezin yaklaşık 23 km batısında yer alan geleneksel bir Yunan balıkçı köyüdür. Sakız adasına özellikle yaz aylarında seyahat ettiyseniz muhakkak Lithi köyüne uğramanızı tavsiye ederim. Bu köy Lithi koyu çevresine konumlanmıştır ve ana gelir kaynakları balıkçılık diyebiliriz. Köyde taverna ve restoranlarda uzo ile birlikte her zaman taze deniz mahsülleri bulabilirsiniz. Bununla birlikte, koyun kendine has plajında yaz aylarında deniz ve kumsalın da tadını çıkarabilirsiniz.

Lagada Köyü

Lagada Köyü

Lagada Köyü, Sakız Adası merkezin yaklaşık 16 km batısında yer alan Lithi köyü gibi geleneksel bir Yunan balıkçı köyüdür. Tepeden köye doğru baktığınızda inanılmaz bir köy ve deniz manzarası göreceksiniz. Burada yaşayan ailelerin hemen hemen hepsi deniz ürünlerinden çok iyi anlar ve temel geçim kaynakları balıkçılıktır. Muazzam tavernalarda ve tazecik deniz mahsullerinin tadına bakabileceğiniz bir köydür burası. Aynı zamanda köy sokaklarını da gezmenizi tavsiye ederim, oldukça sade ve sessiz olan bu sokaklar muhakkak ilginizi çekecektir.

Lagada köyünde sık sık Yunan kutlamaları yapılır ve eğlencesi pek eksik olmaz. Her sene 7 Eylül’de yapılan Aghia Sophia (Azize Sophia) kutlaması da bunlardan biridir. Rıhtımda gece boyunca süren eğlenceler ve yerel danslar eşliğinde şenlikler düzenlenmektedir.

Nea Moni Manastırı

Nea Moni Manastırı

Nea Moni Manastırı, Sakız Adası merkezin yaklaşık 13 km batısındadır. Yaklaşık olarak 17000 m2 (17 dönüm) alan üzerine kurulmuş Nea Moni Manastırı 1990 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası olarak ilan edilip koruma altına alınmıştır.

Neo Moni Manastırı’nın önemini anlamak için aslında öncelikle tarihini bilmek gerekmektedir.

10. yüzyıl civarında Nikita, Iosif ve Ioanni adlı üç keşiş Sakız Adası’nda bir mağarada çile doldururlarken dağda bir yangın çıkar. Yangını takip eden bu keşişler bir ağaca asılmış kucağında İsa olmayan bir bebek olan Meryem Ana ikonası bulurlar ve yangın tam da bu ikonanın olduğu yerde sönmüştür. Bu durumu bir işaret olarak gören keşişler o sırada Midilli Adası’nda sürgünde olan senatör Monomachos’a giderek bunun bir işaret olduğunu ve yakında imparator olacağını söylerler.

Gerçekten de iki yıl sonra senatör Monomachos, Bizans’a IX. Konstantin olarak imparator olur. Eşi Zoe ile birlikte Sakızlı keşişlere şükran borcunu ödemek için ikonanın bulunduğu yere manastır yapılmasını buyurur. Bu sayede 11. yüzyılda Nea Moni Manastırı inşa edilir ve Meryem Ana’ya ithaf edilir. Nea Moni’nin anlamı Yeni Manastır‘dır.

Bizans döneminde var olan ekonomik sistemde pek görülmeyen nadir bir olay olarak İmparator Monomachos Manastıra taşınmaz mallar ve gelirler bağışlar. Nea Moni, Ege’nin en zengin ve tanınmış manastırlarından biri halinde gelir. Bu yükselme dönemi, 1822 yılında Osmanlıların adayı işgal ederek Manastırı yağmaladıkları tarihe kadar devam eder ve bu tarihten sonra ekonomik gerileme dönemi başlar. 1822’den sonra Manastır içerisinde olan birçok eser kaybolur ancak halihazırda görülmeye değer eserler mevcuttur.

Nea Moni Manastırı İçinde Görülmesi Gerekenler

Neo Moni Manastırı İçi

Müze ve Manastıra ait olan kutsal emanetler, ziyaretçilere 1992 yılında açılmıştır.

Mabet, Manastırın merkezinde bulunmaktadır. Ana mabet, dış ve iç revaktan oluşur. Mabet, sekiz köşeli sisteme göre yapılmış adalara özgü mimari bir tarza sahip olup bir kubbesi bulunmaktadır. Bu mimari tarza ait yegane örnekler Sakız Adası (Chios) ve Kıbrıs’ta bulunmaktadır.

Ana mabet, iki küçük kilise, keşişlerin yemek yedikleri masa, keşişlerin inziva barınakları(hücreleri) ve su depolanması için oluşturulan yer altı su depolarından oluşmaktadır.

Manastırın kuzeybatı tarafında görkemli bir savunma kulesi bulunmaktadır. Manastırın tüm bölümleri yüksek taş duvarlarla çevrilidir.

Kuleye doğru giden yolun sağ tarafında bulunan küçük bir mabet ise Agios Panteleimonas kilisesidir.

Eski bir Ortodoks geleneğine göre, ölen rahiplerin kafatasları, toprağa gömüldükten bir yıl sonra alınıp raflara yerleştirilir. Böylelikle rahipler öldükten sonra da manastırda yaşamaya devam ederler. Nea Moni Manastır girişinin hemen soluna inşa edilmiş olan Timios Stavros Mabedinde, Chios katliamı sırasında ölen rahiplerin kemik ve kafataslarının  bulunduğu söylenir.

Nea Moni’ye ait mozaiklerin yapılış tarihi 11. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bizans döneminden geriye kalan ve iyi durumda olan Yunanistan’daki üç koleksiyondan biridir. Mükemmel kalitesi ve İstanbul’un en önemli atölyeleri ile ilişkisi olan sanatçıların bir eseri olması itibariyle Bizans sanatının önemli eserleri arasında yer almaktadır.

Mozaiklerin yapımında kullanılan teknik özellik, dramatik ifadeler ve ruhani sadeliktir. Resimlerin önemli bir kısmı altından yapılmış olup ışığı yansıttığında resimlerin ve şekillerin etkileyiciliğiyle yükseklerdeki başka bir ruh alemine geçiş yapıldığı hissini yaratmaktadırlar.

Keşişlerin yemek yedikleri mermer masa, Nea Moni Manastırı’nın içindeki müzede sergileniyor.

Manastır içerisinde bir saat vardır ve saatin üzerinde Smyrne yazıyor. İzmir’de yaşayan bir Ermeni usta tarafından yapılmıştır.

Manastırın ana giriş kapısının sağındaki tabelada burasının bir ibadet yeri olduğu ve kıyafeti uygun olmayanların içeriye alınmayacağı yazıyor. Kapıdan girince hemen solda duvarda asılı olan şal ve şalvarlardan alıp manastıra girebilirsiniz.

Sakız Adası Plajları

Sakız Adası Plajları

Sakız Adası plajları ve denizi, Sakız Adası’nı özellikle yazın ziyaret edecek olanların en çok merak ettiği konudur. Burada sizlere çok bilinen ve aynı zamanda pek bilinmeyen Sakız Adası plajları hakkında bilgiler paylaşacağım. Öncelikle belirtmek isterim ki, Sakız adası plajları genel olarak çakıl, taşlık ve volkanik taşlıktır. Ülkemizde alıştığınız gibi kumsal plajlar oldukça az sayıdadır. Sakız adası akvaryum gibi dediğimiz pırıl pırıl bir suya sahiptir ve plajları da temizdir.

Adadaki bazı plajlarda tesisler kurulmuş olup buralarda şemsiye ve şezlong kiralama imkanı vardır. Tesis olan plajlarda duş hizmeti olup, kafe ve tavernalarda birşeyler yeme ve içme imkanınız da olur.

Sakız adasının tesis olmayan plajlar benim daha çok ilgimi çekiyor. Çünkü, ülkemizde sakin bir koy ya da plaj bulabilmek neredeyse imkansız hale geldi. Issız ve sakin dediğimiz plajlarımız ya da koylarımız her geçen gün daha çok keşfediliyor ve sürekli kalabalık halde. Sakız adasında işte bu sakinliği bulabilirsiniz. Eski sistem yanınızda yiyecek bir şeyler götürüp, kendi havlu, sandalye ve şemsiyeniz ile sakin bir şekilde Ege Denizi’nin maviliğinin tadını çıkarabilirsiniz. Umarım sizler de bu plajları keşfettikten sonra yığılma yaratmazsınız ve sakinliğini korumaya izin verirsiniz. Hadi şimdi tek tek Sakız Adası plajlarını tanıyalım.

Sakız Adası Plajlar Haritası

Sakız Adası Güneyindeki Plajlar

Vroulidia Plajı

Vroulidia Plajı

Vroulidia, sahili taşlık, denizi soğuk ve küçük bir plajdır. Vroulida plajına ulaşmak için, aracı tepede bırakıp aşağıya merdivenler ile inmeniz gerekiyor. Tepeden sahile baktığınız zaman manzaranın çok hoşunuza gideceğine ve hemen denize girmek isteyeceğinize eminim. Sahilde herhangi bir tesis yok ancak tepede bir kafe bulunuyor. İhtiyacınız olan yiyecek ve içecekleri buradan temin edebilir ya da yanınızda götürebilirsiniz.

Mavra Volia Plajı

Mavra Volia Plajı

Mavra Volia plajı’nın en büyük özelliği, siyah volkanik taşlardan oluşan bir sahil olması. Bu sebepten ötürü denizin rengi mavi değil, daha lacivert ve siyah tonlarında görünüyor. Ancak hiç meraklanmayın deniz tertemiz. Böyle görünmesinin sebebi bu siyah volkanik taşların deniz içerisinde de yer almasından dolayı. Mavra Volia plajı güneyi ziyaret edenlerin en çok gittiği plajlardan biridir. Bu yüzden gittiğinizde çok kalabalık olabilir. Daha sakin bir plajda yüzmek isterseniz tepenin hemen arkasındaki Foki Plajı’nda zaman geçirebilirsiniz, orası daha sakin olacaktır.

Komi Plajı

Komi Plajı

Komi plajı kumsal ve tesisi olan oldukça büyük plajlardan biridir. Plaj yanında kafe ve taverna olduğundan ötürü yiyecek, içecek, duş, şemsiye ve şezlong bulabilirsiniz. Komi plajında bu kadar olanak ve sahilinin kumsal olması sebebiyle çok kalabalık olabilir. Daha sakin bir yer isterseniz sahilin devamında Lilikas Plajı’na geçebilirsiniz. Lilikas Plajı çok daha sakin olacaktır ancak kumsal değil taşlık bir sahili vardır.

Agia Dynami Plajı

Agia Dynami Plajı

Agia Dyami plajı için Sakız adasının en güzel plajı desek yalan olmaz. Olimpi köyü yakınlarında olan Agia  Dynami plajında hiçbir tesis yok. Genellikle de bu plajı yerel halk kullanıyor. Agia Dynami plajının ne kadar güzel olduğunu anlatmak çok mümkün değildir, kendiniz gidip görmelisiniz.

Agia Dynami plajı ince kumlu, küçük taşları olan bir plajdır. Yukarıdan Agia Dynami’ye bakınca açık mavi – turkuaz rengi denize doyamayacaksınız. Denizin serin olmasına rağmen, girince çıkmak da istemeyeceksiniz. Yiyecek ve içeceklerinizi alıp, sessiz sakin ve bu mükemmel güzellik içerisinde çok güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Salagona Plajı

Salagona Plajı

Salagona Plajı, Sakız adasının pek bilinmeyen ıssız plajlarındandır. Plajda küçük bir tesis vardır. Bu tesiste şejlong, şemsiye ve küçük bir kafe de var. Bununla birlikte, bu plaj çok tercih edilmediğinden ötürü sessiz ve sakindir. Salagona plajının çok tercih edilmemesinin sebebi, bu plaja ulaşmanın zor olmasından kaynaklıdır. Salagona plajı  Agia Dynami plajına çok yakındır. Agia Dynami’den Salagona’ya ulaşmak için küçük bir dağ yürüyüşü yapmanız gerekiyor. Biraz zorlu ve engebeli bir yolculuk sonrasında çok sakin ve tertemiz olan Salagona plajına ulaşacaksınız. Salagona plajı taşlıktır, denizi soğuktur ve hemen derinleşir. Deniz ayakkabısı kullanmanızı öneriyorum. Kalabalıktan ayrı tertemiz bir plaj ve denizde keyif yapmak isteyenlerin burayı çok beğeneceğine eminim.

Apothika Plajı

Apothika Plajı

Apothika Plajı, Mesta köyü yakınlarında bir plajdır. Bu plajın özelliği scuba diving ve diğer su sporlarını yapabileceğiniz ender plajlardan olmasıdır. Burada başlangıç eğitimi alabileceğiniz tesisler de mevcuttur. Plaja ulaşmak için aracınızı yukarıda bırakıp denize merdivenlerden inmeniz gerekiyor. Aracınızı bıraktığınız yerde küçük bir bar mevcut, burada birşeyler içip keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Sakız Adası Kuzeyindeki Plajlar

Nagos Plajı

Nagos Plajı

Nagos plajı Sakız Adası kuzeyinde yer alan etrafında tavernalar bulunan sakin bir plajdır. Adanın kuzeyini ziyaret edip, buraya gelmişken denize de girmek isteyenler için ideal bir plajdır. Nagos plajı taşlık, denizi serin ve dalgalıdır.

Yiosonas Plajı (Giosonas Plajı)

Yiosonas Plajı (Giosonas Plajı)

Yiosonas Plajı Sakız adası kuzeyinde beach club şeklinde bir plajdır. Yiosonas Plajı taşlıktır ve genelde rüzgarlıdır, denizi çok temiz, berrak ve dalgalıdır.

Sakız Adası Doğusundaki Plajlar

Glari Plajı

Glari Plajı Sakız Adası

Glari Plajı Sakız adasının doğusunda yer alıyor. Adanın bir talebası yok ve virajlı bir yolda giderken aşağı inmeniz gerekiyor. Sakız adası doğusuna doğru giderken yol kenarına park etmiş arabaları görürseniz işte tam orası Glari Plajı.

Glari plajı adanın en güzel plajlarından biridir ve plajda bir tesis de var. Adada yaşayan gençlerin en çok eğlenmeye gittiği plajlardan biridir. Glari plajı kumsal ve küçük taşlıklardan oluşur, denizi muazzamdır. Glari plajının bir diğer özelliği ise Çeşme’nin tam karşısında olmasıdır ve burada Türk hatları çeker. Glari plajında bir gün geçirdikten sonra Çeşme’nin pabucunu dama atarak her yaz buraya gelmek isteyeceksiniz.

Mersinidi Plajı

Mersinidi Plajı Sakız Adası

Mersinidi Plajı Sakız adası merkezinden Glari plajına giden yol üzerindedir. Mersinidi plajı daha çok yerel halk tarafından kullanılır ve burada pek turist yoktur. Mersinidi plajında herhangi bir tesis yoktur, plaj ince taşlıktır, denizi turkuaz renginde çok berraktır ve küçük bir koy içerisindedir. Sakız adası doğu tarafında sessiz sakin denize girmek isteyenler için ideal bir plajdır.

Agia Fotini Plajı

Agia Fotini Plajı

Agia Fotini Plajı Sakız Adası merkezinin güneyinde yer alan oldukça büyük bir plajdır. Agia Fotini plajı taşlıktır ve büyük bir tesisi vardır. Sakız adasında yaşayan gençlerin hafta içi bile gelip eğlendiği bir plajdır. Çevredeki mekanlardan yiyecek içecek alıp sahile gelmek de mümkündür. Agia Fotini Plajının denizi de diğer ada plajları gibi tertemiz ve pırıl pırıldır.

Karfas Plajı

Karfas Plajı

Karfa plajı Sakız adası merkeze en yakın ve en bilinen plajdır. Etrafında bolca otel ve konaklama yeri vardır. Karfa plajında büyük bir tesis bulunur, denizi kumluk ve sığdır. Adaya gelen turistlerin ve özellikle Türklerin de en çok geldiği plajdır. Karfa plajı hemen hemen her gün ve saatte kalabalık olur. Bu sebepten Karfa plajını çok tavsiye etmiyorum. Burada plaj kötü ya da suyu pis demek istemiyorum tabi ki, sadece kalabalık olmasında dolayı Sakız adasının diğer plajları gibi tertemiz sahil ve pırıl pırıl bir deniz ile karşılaşamayabilirsiniz. Bununla birlikte, Sakız adasına günübirlik gelmiş ve yeterince zamanı olmayan kişilerin ziyaret edebileceği bir plajdır.

Sakız Adası Batısındaki Plajlar

Lithi Plajı

Lithi Plajı

Lithi plajı Sakız adasının en güzel plajlarından biridir. Türkiye’de alışık olduğumuz uzunca bir kumsalı vardır. Lithi plajında tesis de vardır, bu tesiste şemsiye, sezlong, yiyecek ve içecek bulabilirsiniz. Kumsala paralel tavernalarda da keyifle zaman geçirebilirsiniz. Lithi plajının denizi akvaryum gibidir, görünce büyüleneceksiniz. Denizi sığdır ve yürü yürü uzunca bir süre derinleşmez, bu sebeple çocuklu aileler için ideal plajlardan biridir. Sakız adası ziyaretinizi bu plaj çevresindeki otellerde kalarak değerlendirirseniz pişman olmazsınız.

Elinda Plajı

Elinda Plajı

Elinde plajı Sakız adasının ıssız plajlarından biridir. Plajda hiçbir tesis ve neredeyse hayat yoktur. Türkiye’de bu tarz yüzülebilir plaj bulmak neredeyse imkansız olduğundan burada zaman geçirmekten çok keyif alabilirsiniz. Elinde plajı taşlıktır ve denizi hemen derinleşmektedir. Derin deniz sevenler, pırıl pırıl deniz ve ıssız sahil isteyenlerin kesinlikle Elinda plajına gitmesini öneriyorum.

Didyma (Didima) Plajı

Didyma (Didima) Plajı - Sakız Adası

Yunanca’da Didyma kelimesi ikiz demektir. Didyma plajı da birbirine çok benzeyen iki plajdan oluştuğundan bu ismi almıştır. Didyma plajına yukarıdan baktığınızda sizi cezbedecek ve plaja inmek isteyeceksiniz. Denizi de en az görüntüsü kadar güzeldir. Plajı taşlık, denizi çabuk derinleşiyor ve serin bir suyu vardır. Denize girdiğinizde suyun temizliğine inanamayacaksınız. Didyma plajında tesis bulunmamaktadır. Sakız adasında ıssız plaj isteyenler bu plajı da listelerine ekleyebilirler.

Potamoi Plajı

Potamoi Plajı

Potamoi Plajı sakız adasının ıssız ve üzerinde tesis olmayan plajlardan biri. Potamoi plajı çok bilinmiyor ve turistlerin ziyaret ettiği plajlardan biri değil, bu sayede doğallığını ve temizliğini tamamen koruyor. Potamoi plajı da Sakız adasının bir çok  ıssız plajı gibi taşlık ve denizi akvaryum olan bir plajdır. Issız ve sakin plaj arayanlar için güzel plajlar arasındadır.

Trahili Plajı

Trahili Plajı

Trahili Plajı incecik ve beyaz kumsalıyla Sakız adasında muhakkak gidilmesi gereken plajlardan. Denizi çabuk derinleşiyor ve  suyu soğuk. Trahili Plajı içerisinde ya da çevresinde herhangi bir tesis yok. Bu sebepten ıssız plajlar listesine ekleyebilirsiniz. Trahili Plajı tepesinde eski zamanlardan kalma bir gözetleme kulesi bulunuyor, buradan manzaranın keyfini de çıkarabilirsiniz.

Tigani Plajı

Tigani Plajı

Tigani plajı da Sakız adasının ıssız ve pek bilinmeyen plajlarından. Tigani plajı etrafında da hiçbir tesis yok, plaj taşlık. Yoldan plaja doğru inerken yol ikiye ayrılacak. Sağa giderseneniz Tigani plajına ulaşacaksınız. Sol taraftaki yoldan giderseniz de yine başka bir ıssız plaj olan Makria Ammos plajına ulaşabilirsiniz. Seçim sizin.

Lefkathia Plajı

Lefkathia Plajı

Lefkathia plajı Vasillos köyü yakınlarında, üzerinde şemsiye, şezlong, duş, kabin ve cafe gibi her şeyi bulabileceğiniz bir tesis bulunan bir plajdır. Lefkathia plajı çok bilinen bir plaj olması, Vasillos köyüne yakın olması ve tesis bulunması sebebiyle oldukça kalabalık bir plajdır. Denizi derin, soğuk ve küçük taşları olan kumsalı vardır.

Agia Markella Plajı

Agia Markella Plajı

Agia Markella plajı, Azize Markella manastırının bulunduğu yerin kuzeybatı tarafında yer alan taşlık bir plajdır. Agia Markella plajında tesis bulunmamaktadır, suyu hemen derinleşiyor ve soğuktur. Agia Markella plajının en büyük özelliği, seneler önce Azize Markella’nın babası tarafından öldürüldüğü yerde kutsal bir kayanın bulunması ve burada deniz suyunun sıcak olmasıdır. Eğer Volissos köyü civarındaysanız bu plajı da ziyaret edebilirsiniz.

Sakız Adası Festivalleri

Sakız adası yukarıda da bahsettiğim gibi çok fazla tarihi, doğal ve kültürel yapı ve özelliklere sahip bir Yunan adasıdır. Bununla birlikte, geleneksel birçok festival, karnaval ve etkinliğe de ev sahipliği yapar. Sakız adası köylerinin kendine has birçok festivali vardır. Burada sizlere en popüler ve katılmanızı tavsiye edebileceğim bazı festivaller hakkında bilgi vereceğim.

Sakız Adası Roket Savaşı Festivali

Sakız Adası Roket Savaşı Festivali

Sakız adası Roket Savaşları Festivali, yaklaşık olarak 150 yıldır devam eden roket savaşları geleneğine, yıl boyunca bu günü bekleyen turistler büyük bir keyifle katılmaktadır. Geleneğe göre Vrondado’da düzenlenen bu etkinlikte, geçmişte roket ile gerçekleştiği için bu adı alan savaş, günümüzde harika bir havai fişek gösterisi kapsamında kendine yer buluyor. Paskalya gününde ve gecesinde gerçekleştirilen bu ayin sırasında, saatler gece 00.00’ı gösterdiğinde Ortodoks bir papaz İsa’nın göğe yükseldiğini yüksek sesle söyledikten sonra onu izleyen cemaat, bulduğu her yere vurmak suretiyle gürültü çıkartır ve bu bir kutlama kabul edilir. İki kilise arasında ortaya çıkan muhteşem havai fişek ve roket savaşı görülmeye değer güzelliklerden sadece bir tanesidir.

Sakız Adası Mostra Karnavalı

Sakız Adası Mostra Karnavalı

Sakız Adası Mostra Karnavalı, Sakız adasının en güzel ve en eğlenceli etkinliklerinden biridir. Pek çok yerli halk ve turiste ev sahipliği yapan Mostra Karnavalı, ortaçağdan bu yana gerçekleştirilen bir gelenek halini almıştır. Karnavalın asıl amacı, eski dönemlerden birinde adaya gerçekleşen korsan saldırısının köylülerce geri püskürtülmesinin kutlanışı ve anılmasıdır. Bunun bir anısı olarak o gün, adadaki halkın bir kısmı korsan elbisesi ve maskesi giyerek o günü anar ve sabaha kadar eğlenirler.

Sakız Adası Ağa Geleneği (Ağa Karnavalı)

Sakız Adası Ağa Geleneği (Ağa Karnavalı)

Mesta, Olympi, Pyrgi ve Lithi gibi ortaçağ özelliklerini hala korumakta olan köylerde her yıl ”Ağa” geleneği yaşatılır. Bu gelenek, Osmanlı döneminde adaya bağlanan vergiye gösterilen bir tepkiden ortaya çıkmıştır.  Bu geleneğe göre köylere ilginç mahkemeler kurulur ve adada bulunan herkes yargılanır. Kurulan bu mahkemede, kimse ceza ödemekten kurtulamamaktadır. Temiz pazartesi ya da Uçurtma bayramı olarak da adlandırılan bu gelenek esnasında herkes dans ederek eğlenir. Dışarıdan adaya gelen turistler de bu eğlenceye katılabilmektedir.

Sakız Adası Yılbaşı Gemileri Festivali

Sakız Adası Yılbaşı Gemileri Festivali

Sakız Adası’nda her yılbaşı akşamı, ilkbahardan itibaren hazırlanmaya başlamış olan maket ve ışıklı gemiler ile eğlenceler düzenlenir. Zaman içerisinde önemini kaybetmeye başlayan bu geleneği canlı tutabilmek için son 35 yıldır yılbaşı gecesi şehrin meydanında hazırlanmış olan gemiler arasında yarışma düzenlenir. Yarışmanın ardından gemiler adanın sokaklarında yeni yıl şarkıları söylenilerek gezdirilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Call Now Button